biz ne dediysek , yazdık
3 Haziran 2011 Cuma
...
anılardan kaçmak , kurtulmak istersin bir yandan bir yandan da onlar olmasa çıplak kalırım ben dersin.halbu ki arınacağın hafızan. anılardan kurtulmak veya kaçmak -size hangisi uyuyorsa- bir yerde belleğinizi silmek demektir.ben belleğimdekilerle mutluyum,onlarla sarhoşum,onlar olmazsa üzülmem.ya içinde bulunduğun ''an''.şu anda içinde bulunduğum ruh çatışması iki kızın değil , anıların ve "şu an"ın çatışmasıdır." şu an " sende "anılar" bırakmak isteyecektir.bu karşıt cinsimizin tek silahı.buraya da anca kafam güzel olunca yazıyorum.4 haziran 3.25 alkol damarlarımda cirit atmakta...
27 Mayıs 2011 Cuma
...
olağanüstü hayaller ile sapına kadar gerçekler arasında geçen bir hayat.hayaller dipsiz olursa hayata mı bağlar yoksa gerçekleştirelemeyince üzüntüye mi sürükler ? o hayal bir hedefe dönüştüğü zaman hayata pamuk ipliğiyle bağlanırsın.yanındakini incitmemek için uzak durursun, anlamaz.2 duble rakının ardından kafam hafif sallantıda olması
duygularımın öne çıkmasına sebebiyet veriyor.ağlayacak sızlayacak değilim bu zamandan sonra.sadece şöyle düşünüyorum bu tekdüze yaşam biraz daha farklı olamaz mıydı ?
duygularımın öne çıkmasına sebebiyet veriyor.ağlayacak sızlayacak değilim bu zamandan sonra.sadece şöyle düşünüyorum bu tekdüze yaşam biraz daha farklı olamaz mıydı ?
22 Mayıs 2011 Pazar
..
bir kitap yazmayı düşündüm.yazsam kim okurdu ki , %1 okuma oranının olduğu bir ülkede.ben de bu blogu açmaya karar verdim.öncelikle beni buna sürükleyen olayı anlatmak isterim.tatil için istanbul'a gitmiştim.ilk iki gün arkadaşlarımla hasret giderdikten sonra , O'nunla buluşacaktım.ankara'daki sevgilime O'nunla görüşmemek için söz vermiştim ama elimde değildi.çok özlemiştim.belki de ileride annem babam olacak insanları tanıdım o akşam.her şey yolunda gidiyordu.ankara'daki sevgilimi üzecek bir davranışta bulunmamıştım O'na karşı.çay , çorba derken akşam oldu ve ayrılık vakti geldi.O da beni bırakmak için benimle beraber gelmişti.O'na sarılana dek o çocuksu duygularımdan kurtulduğumu ve artık onu sadece arkadaş olarak gördüğümü düşünmüştüm.ne zamanki sarıldık ağzımdan o sözler döküldü ''SENİ ÇOK SEVİYORUM''.bu sözleri ilk defa bu kadar içten söylemiştim.O da '' ben de '' diyerek karşılık verdi.bilmiyordum ne kadar samimiydi ama eliyle saçlarımı okşayarak beni buna kuvvetli bir şekilde inandırdı.trenden inip ona tekrar sarılmayı istedim ama ankara'da beni bekleyen gerçek bir hayat vardı.tren camından zifiri karanlığa bakıp bu düşüncelerden sıyrıldım.iki gün sonra beni bekleyen gerçekleri düşündüm.ders aralarında atılan sahte kahkahalara ve sahiplerine gitti aklım.hiç kimseye ona olduğu kadar inanmıyordum.o gece zaman olarak kısacık bir sarılma zihnimde kocaman hayallere sebep olmuştu.
bu kadar içimi döktüğüm yeter herhalde.simdi uyuma vakti saat 02.57
bu kadar içimi döktüğüm yeter herhalde.simdi uyuma vakti saat 02.57
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)